Tekrarlayan Dozlarda Propofol Uygulanmasının Karaciğer Fonksiyonuna Biyokimyasal ve Histopatolojik Etkileri*

Abstract

Propofol'ün indüksiyon ve idame dozlarında karaciğer fonksiyonlarına etki etmediği bildirilmektedir. Biz deneysel çalışmamızda indüksiyon ve idamede tek anestezik olarak tekrarlanarak kullanıldığında propofol'ün karaciğer fonksiyonuna etkilerini araştırmayı amaçladık. Lokal etik komite izniyle yapılan araştırmada, 20 adet sağlıklı, erkek, 3 aydık 2500±750 gram ağırlıkta Yeni Zelanda tavşanı ile çalışıldı. İki gruba a)>rılan tavşanlardan ilk on tavşana 20 gün süreyle gün aşırı 20 dakikalık sürelerle 10 mg/kg indüksiyon, 50 mg/kg/saat infüzyon dozunda propofol verildi. İkinci grup tavşan aynı laboratuar şartlarında tutularak kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edildi. Tavşanlarda karaciğer fonksiyonunu değerlendirmek üzere kan örneklerinden biyokimyasal parametrelerin ve karaciğerin histopatolojik incelenmesi gerçekleştirildi. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında total lipid ve trigliserid değerlerinin propofol uygulanan grupta yüksek seviyelere çıkmasından başka; incelemede histopatolojik veya biyokimyasal anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Tekrarlayan dozlarda propofol'ün kan lipid seviyelerini etkilemesi dışında karaciğer fonksiyonlarına etkisiz olduğu sonucuna varıldı. [Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1998;5(1):7-10]

In our study, we aimed to determine the effects of propofol administration on hepatic functions. Having approval of local ethic comitee, 20 males, 3 months old, New Zealand rabbits weighing 2500 ±750 g were assigned to two groups. While 10 rabbits were studied as the control group in the same laboratory conditions, on the other 10 rabbits following an induction dose of 10 mg/kg, anesthesia was maintained with an infusion of propofol administered at a rate of 50 mg/kg/h. The average duration of infusion was 20 minutes giving intervals of 24 hours between the infusion periods the procedure lasted for 20 days. 24 hours after the last infusion period, 10 ml samples of blood were collected to determine serum ALT, AST, alkaline phosphatase, GGT, tryglicerides, total lipid, total cholesterol, glucose, total bilirubin, plasma albumin, and total protein levels. Following hepatectomy, histopathological indices were compared. Mann-Whitney U and Chi-Square tests were used to analyse the data and p< 0.05 was considered as significant. No differences were found in all of the biochemical parameters other than serum trygliceride and total lipid levels showed a statistically significant increase as compared the control group. Also no histopathological change was observed in the propofol group. As a result we conclude that monitoring blood lipid concentrations during repeated administrations of propofol is essential in order not to lead any effect to high lipid levels. [Journal of Turgut Özal Medical Center 1998;5(1):7-10]