Özet:
Koroner arter bypass cerrahi sonrası semptomatik rahatlama sık olmasına rağmen, sonraki yıllarda anjina pektoris sıklıkla tekrarlar. İskeminin tekrar olması, greft yetersizliğinden, nativ koroner arterlerde hastalığın ilerlemesinden veya ilk operasyonun yetersizliğinden olabilir. Reoperasyon ilk operasyona oranla yüksek risk taşır. Bu gibi durumlarda miyokard iskemisinin tedavisinde PTKA ve stent implantasyonu tercih edilmektedir. Çeşitli lezyonlar için PTKA uygulanan 2240 hastadan 61’i (%2.7) daha önce bypass cerrahisi uygulanmış hastalardı. Anjina pektorisli 61 hastadaki (57 erkek, 4 kadın), 79 lezyona PTKA uygulandı. Hastaların yaşı 38-72 arasındaydı (ortalama 55). Anjiyografik başarı, anjiyoplasti sonrası lumen darlığının %50’nin altına düşmesi olarak tanımlandı. 61 hastadaki 72 lezyon (%91) başarıyla dilate edildi. 38 SVG lezyonundan 34 (%89.4) başarıyla dilate edildi. Bu 34 vakanın 4’ne (%11.7) Palmaz-Schatz stent uygulandı (SVG gövde lezyonu). 20 LİMA greftinden 17 (%85) si ve 21 nativ arter darlığının tümü (%100) başarıyla dilate edildi.
Komplikasyon olarak 1 diseksiyon (LİMA) (%5), 1 trombüs ve 1 ventrikül fibrilasyonu (SVG) (%5.8) görüldü. Ölüm, hastanede kalış süresinde miyokard infarktüsü, acil cerrahi ihtiyacı olmadı. Kontrol anjiyografisi LİMA grubunda 10 kişiye yapıldı ve restenoz yoktu, SVG grubunda 16 kişiye yapıldı ve 6 kişide (%37) restenoz vardı, stent takılan 4 hastanın 4’ne yapıldı ve 2’sinde restenoz vardı, bunlardan 1 ’i başarıyla yeniden dilate edildi. Nativ arter grubunda ise 16 hastaya kontrol anjiyografisi yapılabildi ve restenoz yoktu.
