Ardışık Doku Genişletme İşlemi ile Konjenital Serebriform İntradermal Nevüsün Erken Yaşta Estetik Rekonstrüksiyonu: 0n Yıllık Takip

Abstract

Serebriform intradermal nevus skalpte görülen konjenital tümoral bir anomalidir. Malign melanoma gelişme insidansı %10’a kadar ulaşabilmektedir. Bu lezyon için cerrahi eksizyon tek tedavi seçeneğidir. Bu vakada, 45 günlük bir bebeğin kafa derisinin %75’ini kaplayan konjenital serebriform intradermal nevusün ardışık doku genişletme metodu ile tedavisinin 10 yıllık takip sonuçlarını sunmaktayız. Ardışık doku genişletme işlemi sırasıyla 450, 400, 250 ml’lik dikdörtgen şekilli doku genişleticilerle sekiz aylık bir sürede uygulandı. Sözkonusu bu üç doku genişletme işlemi arasındaki bekleme süresi 2 hafta idi. Doku genişletme tekniği saçlı deri rekonstrüksiyonunda oldukça etkin bir seçenektir. Bu teknik ardışık veya aşamalı olarak uygulanabilir. Homojen saç folikülü dağılımı elde etmek amacıyla, kalan saçlı deri elverdiği ölçüde genişletilebilir. Geniş defektlerin rekonstrüksiyonunda dikkatli planlama, komplikasyonların önlenmesinde yardımcıdır. Bu vakada, 45 günlük çocuk hastaya ardışık doku genişletme işlemini sekiz ay boyunca uyguladık. Bu vaka, literatürdeki diğer vakalarla kıyaslandığında bu kadar erken yaşta doku genişletici uygulanan tek vakadır. Diğer taraftan, rekonstrüksiyon metodundan ziyade on yıllık estetik sonucu vurgulamak istemekteyiz. Geniş defektlerin rekonstrüksiyonunda ardışık doku genişletme işlemi ve genişleticinin ikinci doku genişletme işlemi başlayıncaya kadar flebin altında tutulması, flep kontraktürünü azaltarak ameliyat sayısını düşürmekte ve daha iyi estetik sonuçlar sağlamaktadır.

Cerebriform intradermal nevus (CIN) is a congenital tumoral abnormality of the scalp. The incidence of development of malignant melanoma in CIN can rise up to 10%. Surgical excision of the lesion is the sole treatment modality for CIN. In this case, we present the 10-year follow-up of a 45-day-old infant with congenital CIN covering 75% of his scalp who had scalp reconstruction by sequential tissue expansion. Sequential tissue expansion processes with rectangular-shaped expanders of 450, 400, and 250 ml in size, respectively, were applied over an eight-month period. The interval between the two procedures was two weeks. The tissue expansion technique is a useful option for hair-bearing scalp reconstruction. This technique can be used sequentially or gradually. In order to obtain homogenous follicle distribution, the rest of the scalp should be expanded as much as possible. Careful planning in large defects helps prevent complications. In this case, we applied a sequential tissue expansion procedure when the patient was 45 days old, and the expansion period was continued for eight months. This very early age is a unique case for tissue expansion applications when compared with examples in the literature. On the other hand, we want to underline the aesthetic result of this case rather than the reconstructive method. Reconstruction of huge scalp defects by re-expansion (sequential expansion) and leaving the expander beneath the expanded flap until the sequential procedure decrease flap contracture reduces the required number of operations, and produces better aesthetic outcomes.