Yaşlılardaki diş kayıplarının ve alveol kemiği rezorbsiyonlarının radyografik değerlendirmesi

Abstract

Öz:Amaç:Bu çalışmanın amacı Türk toplumundaki yaşlı bireylerin ağız ve dişeti sağlığını belirlemekti. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 50-65 yaş (Grup A) arasında 330, 65 yaş ve üzerinde (Grup B) 149 hasta dâhil edildi. Hastaların sistemik durumu, mevcut diş sayıları (MDS), çekilmesi gereken diş sayıları (ÇDS), periodontal nedenlerden çekilmesi gereken diş sayıları (PÇDS) ve periodontal hastalıklardan kaynaklanan alveoler kemik rezorbsiyonu görülme sıklıkları klinik muayene kayıtları ve dijital ortopantomografik (OPT) radyografilerle tespit edildi. Bulgular: B grubunda A grubuna oranla daha fazla diş kaybı ve kemik rezorbsiyonu sıklığı tespit edildi (p<0.05). Sistemik hastalıkların ve cinsiyetin ise kayıp diş sayıları ve kemik rezorbsiyonu görülme sıklığı ile önemli ilişkisi bulunmadı (p>0.05). Sonuçlar: Yaşlılardaki ağız sağlığının durumu hakkındaki bilgilerin yetersiz olduğu açıktır, bu yüzden daha geniş kapsamlı klinik çalışmalara ihtiyaç vardır. Başlık (İngilizce):Assessment with radiography of tooth loss and alveolar bone resorption in elderly Öz (İngilizce):Objectives: The aim of this study was to determine the oral and periodontal health of elderly people in Turkish population. Materials and Methods: This study include 479 patients that 330 of them were 50-65 (Group A), 149 of them were 65 and over (Group B) years old. Systemic diseases, total number of teeth, number of teeth which has to extract, number of teeth which has to extract with periodontal reasons and frequency of alveolar bone resorption with periodontal reasons was evaluated with clinical examination records and OPT radiographs. Results: Frequency of tooth loss and alveolar bone resorption in group B were higher than group A (p&lt;0.05). Systemic diseases and gender have no significant relation with number of lost tooth and frequency of alveolar bone resorption. Conclusions: It is clear that the data about oral health condition in elderly people is inadequate. Therefore, comprehensive clinical examinations are needed on this issue.