Öz:Amaç: İnsan ve hayvan çalışmaları östrojenin dopaminerjik aktiviteyi değiştirebileceğini göstermiştir. Ovaryan follekülerin gonadotropinler ve östrojene verdiği yanıtın azalmasıyla karakterize menopoz döneminde, hipoöstrojenemik durumun sinir sistemini pek çok anatomik ve fonksiyonel bölgede etkileyebileceği kabul edilir. Çalışmamızın amacı postmenopozal dönemdeki kadınlarda Restless Legs Sendromunun (RLS) sıklığını değerlendirmektir. Ayrıca menopozun klinik özellikleriyle RLS arasındaki ilişkiyi de araştırdık. Yöntem: Bu çalışmaya menopoz döneminde olan 523 kadın dahil edildi. 334 (63.86%) kadın bu çalışmada kullanılan kriterleri karşılamadığı için çalışmadan çıkarıldı. Sonuç olarak 189 postmenopozal dönemdeki kadın değerlendirildi. Bunlar içinde 73'ü RLS'nun tüm kriterlerini karşılıyordu. Bunların 26'sında RLS'nin sekonder nedenlerinden en az biri vardı. Bu nedenle bu hastalarda elendi. 142 hastanın 26'sı (18.3%) RLS'ye neden olan herhangi bir faktör taşımıyordu. Bu hastalar grup 1 olarak sınıflandı. Kontrol grubu, bu grubla benzer yaşta (+2), RLS semptomları olmayan 56 postmenopozal kadından oluştu. Bulgular: Grup 1 hastalarında menopoz başlama yaşı daha erken ve cerrahi menopoz çok daha yüksek orandaydı. Menopoz başlama yaşlarıyla RLS arasında güçlü ve anlamlı korelasyon vardı. Tartışma: Sinir sisteminin hem santral hemde periferik kısmı yaygın olarak östrojen reseptörü içermektedir. Östrojen, nigrostriatal sistemde dopaminerjik aktiviteyi değiştirebilmektedir. Hipoöstrojenemi ile karakterize menopoz dönemi, RLS semptomlarını başlatan yada kötüleştiren bir risk faktörü olarak olabilir.
Abstract:Background: Animal and human studies have shown that estrogen modulates dopaminergic activity. The hypoestrogenic state associated with menopause, characterized by a decreased ovarian follicular response to gonadotropins and estrogen, affects the nervous system at multiple anatomical or functional sites. Aims: We investigated the prevalence of restless leg syndrome (RLS) in postmenopausal females and assessed the relationship between RLS and the clinical features of menopause. Methods: We enrolled 523 menopausal females in the study. Of those, 334 (63.86%) did not meet the inclusion criteria and were excluded. Of the remaining 189 postmenopausal patients, 73 met all of the diagnostic criteria for RLS; however, 47 of those had at least one factor related to secondary RLS and were excluded from the study. The remaining 26 (18.3%) postmenopausal patients with idiopathic RLS were categorized as group 1. The control group included 56 postmenopausal females free of RLS and matched by age (+2 years) to group 1. Results: Onset age of menopause was earlier and surgical menopause was more frequent in group 1. The Pearson's correlation test revealed a strong and significant correlation between the onset ages of menopause and RLS. Conclusions: Estrogen receptors are widely distributed throughout the central and peripheral nervous systems. Estrogen modulates dopaminergic activity in the nigrostriatal system. Menopause is characterized by hypoestrogenemia, and may be a risk factor for the development or worsening of RLS symptoms.
