Abstract:
Öz:Amaç: Şişmanlık prevalansı tüm dünyada hızla artış göstermekte ve önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Çoğu hastada insülin direnci görülmekte ve patofizyolojilerinde kronik inflamasyondan söz edilmektedir. Önceki çalışmalar, serum hs-CRP düzeyleri ile vücut yağ miktarı arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Bu çalışmamızda şişman Türk kadınlarında serum hs-CRP düzeyleri ile kardiyovasküler risk faktörleri ve metabolik sendrom parametreleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Gereç ve yöntem: Fazla kilolu ve şişman olan 1007 kadın retrospektif olarak incelendi. Bunlardan 127’si fazla kilolu (BMI = 25-30 kg/m2) ve 880’i ise şişman (BMI 30 kg/m2) hasta İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Şişmanlık Polikliniği’nde değerlendirildi. Antropometrik ve biyokimyasal parametreler ölçüldü. Serum hs-CRP düzeylerine göre hastalar üç gruba ayrılıp, parametreler tek yönlü ANOVA testi ile analiz edildi. p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Vücut ağırlığı, yağ miktarı ve yağ dağılımı, üst tertildeki grupta anlamlı olarak yüksek bulundu. Serum hs-CRP düzeyleri kardiyovasküler risk göstergeleri ile anlamlı bir ilişki göstermekteydi. Buna ek olarak, metabolik sendrom göstergeleri ve risk parametreleri de üst tertildeki grupta daha sıktı. Sonuç: Bulgularımız yüksek hs-CRP düzeylerinin şişmanlık komplikasyonları ve kardiyovasküler risk göstergeleri ile birlikte olduğunu göstermektedir. hs-CRP düzeyleri yükseldikçe riskli bir durum ortaya çıkabilir. Yüksek hs-CRP düzeyleri metabolik açıdan riskli bir durumu yansıtmaktadır. Serum hs-CRP düzeyleri yüksek olan hastaların tedavisi daha dikkatli yapılmalıdır.