Amaç: Mekonyum aspirasyon sendromu sıklıkla zamanında doğan veya postmatür bebeklerde görülen, solunum yetmezliği, pulmoner hava kaçağı veya persistan pulmoner hipertansiyon gibi komplikasyonlara yol açan hayatı tehdit edebilen bir durumdur. Bu çalışmanın amacı mekonyum aspirasyon sendromu için risk faktörlerinin belirlenmesi, hastalığın klinik seyri ve tedaviye yanıtın incelenmesidir.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada yenidoğan yoğun bakım ünitemizde Ocak 2013-Nisan 2014 tarihleri arasında izlenen 508 bebekten mekonyum aspirasyon sendromu tanısı konulan 14 hastanın dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Mekonyum aspirasyon sendromu için risk faktörlerinden birinci ve beşinci dakika Apgar skoru, doğum şekli, doğum salonunda ileri girişim ve derin trakeal aspirasyon ihtiyacı, perinatal asfiksi varlığı kaydedildi ve mekonyum aspirasyon sendromu şiddetine göre hastalar sınıflandırıldı. Bebeklerin klinik izlemi ve gelişen komplikasyonlar kaydedildi.
Bulgular: Çalışmadaki 14 bebeğin gebelik yaşları ortalama 38.7±2.1 hafta, doğum ağırlıkları 2828±810 gr idi. Çalışmamızda 2 olguda perinatal asfiksi, 3 olguda pulmoner hipertansiyon ve 1 olguda pnömotoraks görüldü. İzlemde 9 hastaya mekanik ventilasyon desteği verildi ve 5 hastaya surfaktan uygulandı. Çalışmamızda bir bebekte hafif düzeyde MAS, 10 bebekte orta düzeyde MAS ve 3 bebekte ağır düzeyde MAS görüldü. Komplikasyon görülen tüm hastalarda tedaviye iyi yanıt alındı.
Sonuç: Mekonyum aspirasyon sendromu yüksek morbidite, mortalite oranı nedeniyle günümüzde önemini koruyan bir sorundur. Mekonyum aspirasyon sendromunun önlenmesi; morbidite ve mortalitenin azaltılmasında risk faktörlerinin bilinmesi, perinatal ve neonatal dönemde bebeklerin yakın izlemi büyük önem taşımaktadır.
Aim: Meconium aspiration syndrome is usually seen in full-term and post-term infants and may cause complications including respiratory failure, pulmonary air leaks, and persistent pulmonary hypertension. The aim of this study was to determine risk factors of meconium aspiration syndrome and assess the clinical course of the disease.
Material and Methods: Fourteen of 508 infants diagnosed with meconium aspiration syndrome between January 2013 and April 2014 were retrospectively analyzed. The risk factors including the first and fifth minute Apgar scores, the mode of delivery, need for advanced intervention and deep tracheal aspiration in the delivery room, and the presence of perinatal asphyxia were recorded and patients were classified according to the severity of disease. The clinical features and complications of the disease were also recorded.
Results: Fourteen infants with a mean gestational age of 38.7±2.1 weeks and mean birth weight of 2828±810 grams enrolled in the study. Two patients had perinatal asphyxia, three pulmonary hypertension, and one of our patients developed pneumothorax. During the follow-up, nine patients needed mechanical ventilation support while five patients received surfactant therapy. In our study, one infant had mild, ten infants had moderate, and three infants had severe meconium aspiration syndrome. All patients responded well to the treatment.
Conclusion: Meconium aspiration syndrome is an important problem with high morbidity and mortality rates. The determination of risk factors and close follow-up during perinatal and neonatal period may prevent the disease and decrease morbidity and mortality rates.
