Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan modernleşme çabaları cumhuriyet döneminde devam etmiştir.
Bu süreç Cumhuriyete geçişte geçmiş ile bağların kopması şeklinde değil süreklilik ilişkisi biçiminde olmuştur.
Tanzimat reformlarıyla resmen başlayan, anayasal yönetimlerin ilanıyla devam eden ve cumhuriyet dönemi
inkılaplarıyla son aşamasına ulaşan modernleşme süreci söz konusu dönemlerde daha çok siyasi ve hukuki
alanın reformize edilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Bu modernleşme sürecinin üzerine oturduğu eksenler
laikleşme ve ulusal kimliğin inşası olmuştur. İttihat-Terakki Cemiyeti ve Cumhuriyet dönemi siyasal
kadrolarının uygulamaları da bu iki alan üzerine yoğunlaşmıştır. Laikleşme sürecinde İslam’ın kamusal alandaki
etkisi siyasi ve hukuki değişiklikler ile sınırlandırılmıştır. Öte yandan kimlik inşası ise Türklüğü esas alarak bir
vatandaşlık modeli geliştirme amacında olmuştur.
Modernization process in Turkey, which started in late decades of Ottoman Empire, carried on in
republican era. This process realized not break of ties with past but having ties with reforms in Ottoman era.
Modernization, which had started with Tanzimat reforms continued in constitutionalism and reached last stage
with republican era, was sustained as reforming political and law systems. This process laid down axises of
secularisation and nation-building. Commitee of Union and Progress and republican elites with their activities
focused on these two axis. During secularization process, role of Islam was constrained by political and judicial
changes. On the other hand nation-building aimed to construct citizenship model on basis of Turkishness.